Daha
önceki dönemlerde tasnifi tamamlanamamış olan Dolmabahçe Sarayı evrakı, yakın
zamana kadar sanki yalnızca Osmanlı dönemini kapsadığı zannediliyordu. Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Sekreterliği oluruyla 2005 yılında kurulan Sayım Ve Tespit
Komisyonu tarafından Hazine-i Hassa Arşivi’nde dikkatlice yürütülen sayım ve
tasnif çalışmaları nihayetinde, Sarayda bulunan kayıtsız on binlerce evrak
arasından, bol miktarda Osmanlı dönemi belgenin yanı sıra Türkiye’nin
cumhuriyet devrine ait yaklaşık elli altı binin üzerinde evrak gün ışığına
çıkarılmıştır.
Sarayların cumhurbaşkanları tarafından kullanıldığı devre ait
(1927–1950) olan bu belgeler daha ziyade mevcut
saray ve kasırların bakım onarım ve tefrişleriyle ilgilidir. Ancak bunların
arasında bazıları vardır ki Atatürk’ün sarayda ki hayatıyla ve işleriyle
doğrudan ilgilidirler. İşte bizler, sarayda her nasılsa kalmış olan bu
belgelerden M. Kemal. Atatürk’ ün Dolmabahçe Sarayı’nı kullanış şeklinin nasıl
olduğunu görebiliyoruz. Yine bu belgelerden O’nun zamanında sarayın adının
Riyaset-i Cumhur Makamı olduğunu tespit ediyor ve Dolmabahçe Sarayı’na her
gelişi öncesi girişilen hazırlıkları, yapılan
harcamaları, bazen cumhurbaşkanının aylık yeme-içme listelerini ve maiyyeti
hakkındaki muhtelif bilgileri diğer taraftan temsil mekânı olarak ta kullanılan
Dolmabahçe Sarayı’nda ağırladığı yabancı devlet başkanları için yapılan
hazırlıkları, harcamaları ve hatta istihbarat bilgilerini dahi takip
edebiliyoruz.
Kısacası
Mustafa Kemâl Atatürk’le beraber bir zamanlar saltanatın simgesi olan Dolmabahçe
Sarayı denilen abidevî yapı artık cumhurbaşkanlığı makamının İstanbul’daki
temsil edildiği mekândır.


MSHHA. CMH. 2127 “Atatürk’ün
İstanbul’a her gelişi öncesi Dolmabahçe Sarayı’nda girişilen hazırlıklar”

MSHHA. CMH. 2127 “Atatürk’ün
İstanbul’a her gelişi öncesi Dolmabahçe Sarayı’nda girişilen hazırlıklar”

MSHHA. CMH.2100“Atatürk’ün İstanbul’a her gelişi öncesi Dolmabahçe
Sarayı’nda girişilen hazırlıklar”

MSHHA. CMH.2127 “Atatürk’ün
İstanbul’a her gelişi öncesi Dolmabahçe Sarayı’nda girişilen hazırlıklar”

MSHHA. CMH.2127 Temsil mekanı olarak kullanılan Dolmabahçe Sarayı’nda,
1934 yılınd misafir edilen, Atatürk’ün çok önem verdiği dostu, İran Şahı Rıza
Pehlevi için verilen yemek hizmetleri, dönemin ünlülerinin rağbet ettiği
Tokatlıyan Otel’i tarafından yürütüldüğünü gösteren bir belge.
Eski
zamanlarda olduğu gibi sarayın, halkın nezdinde yardım ve umut kapısı
geleneğinin cumhuriyet sonrasında da devam ettiğini hatta yoksul vatandaşlardan bizzat cumhurbaşkanı Atatürk şahsına
kaleme alınan duygu yüklü dilekçeleri okuyoruz.

MSHHA. CMH. 2105 “Sarayın, halkın nezdinde
yardım ve umut kapısı geleneğinin cumhuriyet sonrasında da devam ettiğini
gösteren ve vatandaşlardan bizzat cumhurbaşkanı Atatürk şahsına yazılan bir
dilekçeler.”
Atatürk bir vatandaşın dilekçesiyle ilgilenirken. 24 Ocak
1933 Kütahya

Sivaslı bir delikanlının Atatürk’e dilekçesini bizzat
sunması.20 Kasım 1930 Sivas

MSHHA. CMH. 2105 vatandaşlardan bizzat cumhurbaşkanı Atatürk şahsına
yazılan bir dilekçe.

MSHHA. CMH. 2105 vatandaşlardan bizzat cumhurbaşkanı Atatürk şahsına
yazılan bir dilekçeler.”

MSHHA. CMH, 2126 “Cumhurbaşkanı sarayda ikamet ediyor olmasına rağmen
haftada bir gün, ziyaretçilere Salı günleri sarayı gezme izninin verildiğine
dair.”
Daha da
ilginci Devletin başkanı sarayda ikamet ederken kendisiyle görüşme amacı
gütmeyen yani yalnızca sarayı gezmek isteyen yerli ve yabancı heyetlere, resmi
ziyaretçilere, valiliğin izniyle Salı günleri gezmelerine bizzat
cumhurbaşkanının müsaade verdiğini müşahede ediyoruz.
Mevcut belgelerden Mustafa Kemal’in Dolmabahçe
Sarayını mekânlarını kullanış tarzının nasıl olduğunu da öğrenmiş bulunuyoruz.
Osmanlı döneminde devlet işlerinde kullanılan ve yabancı devlet başkanı
düzeyindeki kabullere ve uluslar arası diplomatik kabullere sahne olan devletin
dış dünyaya açılan penceresi, vitrini konumundaki prestij salonlarının yer
aldığı Mabeyn *(sarayda devlet işlerinin görüldüğü resmi bölümü) olarak isimlendirilen kısım, Atatürk tarafından da
resmi temas ve kabullerde kullanılmıştır. Aynı şekilde Padişahın hususi
dairesinin bulunduğu Harem bölümü Mustafa Kemal devlet işlerinde kullanmayarak
şahsi istirahat mekânı şeklinde değerlendirmiştir. Bu çerçevede Atatürk’ün
sarayın orijinal yapısına hiç dokunmadığını ve bu mekânların tarihteki aslına
uygun olarak kullandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Atatürk’ün Riyaset-i
Cumhur Makamı olarak kullandığı Dolmabahçe Sarayı’nda, padişahın çalışma odası
Atatürk’ünde çalışma odası olmuş ve Osmanlı döneminde yabancı devlet başkanları
için resmi ziyafetlerin düzenlendiği sarayın Mabeyn kısmında yer alan meşhur
Zülvecheyn Salonu onun zamanında da aynı amaçta kullanılmıştır.
Son senelerinde merdivenleri çıkmakta zorluk
çekmekte olduğundan dolayı tek 1937 tarihinde sarayın birinci katından ikinci
katına çıkması için Mavi Salon aydınlığına bir asansör ilâve olunmuştur. Hatta
yakın zamanlara kadar Atatürk’ün yaptırdığı zannedilen Hususi Daire’de
kullandığı banyoyu onun yaptırmadığı da tesbit edilmiştir.