15 Ekim 2011 Cumartesi

Cumhuriyet sonrası

Dolmabahçe Sarayı, hizmete açıldığı 7 Haziran 1856 yılından itibaren halifeliğin kaldırıldığı 1924 yılına kadar, aralıklar la 6 padişah ile son Osmanlı Halifesi’ne ev sahipliği yapmıştır. Büyük Millet Meclisi’nde 3 Mart 1924 günü çıkartılan 431 sayılı kanunun 8.9.10. maddeleri mucibince Türk milletine intikal etmiştir. Yine bu kanuna istinaden aynı günün gecesi, sarayda ikamet etmekte olan Halife’yi İstanbul Valisi Haydar Bey, polis müdürleri Muhittin ve Saadettin Beyler, memleketten ayrılmaya zorlamışlar, onun iki gün hazırlık yapmak için istediği müsaadeyi, Meclis-i Milli’den çıkan kanunu gösterip, “Dakika tehiri mucibi idamdır” gerekçesiyle vermemişlerdi.5
     Dolmabahçe Sarayı’nın taş merdivenlere açılan mabeyn kapısından son olarak Abdülmecid Efendi sabah saat 5 te çıktı. Sırtında yakası kürklü bir palto vardı. Yüzü sararmış görünüyordu. Arkasından çocukları ve kadınları ve beraber yolculuğa çıkacak maiyet erkânı yürüyorlardı. Son Halife bu taş sahanlıkta durmuş, orada resmi memurlara, geride bıraktığı adamlarına hitap etmiş: “Milletimin verdiği karara uyarak memleketti terk ediyorum. Millete duadan geri kalmayacağım” demişti. Herkese veda ettikten sonra binek taşı önüne gelen ilk otomobile kızı ve iki kadını ile binmişti. Oğlu ve beraberindekiler diğer otomobillere taksim olmuşlardı. Arabalar derhal hareket etmiş, sarayın kapıları eski bir devrin ve hatıraların üzerine kapanmıştı.” 6
    Bu tarihte Müslümanların son halifesi olan Abdülmecid bin Abdülaziz Han ve onun ardından on beş gün içerisinde istisnasız bütün Osmanlı Hanedanı mensuplarının memleketleri haricine sürgüne gönderilmelerinden sonra saraylar üç ay kapalı kaldı. 
    Aynı yılın Haziran ayında Milli Emlak Müdürlüğü tarafından kurulan Tahrir ve Tespit Komisyonu, üç ayrı alt komisyonla saraylardaki eşyaların bulundukları yerlerde tesbit ve sayımına başladı. Bu komisyonun başkanı ileride SELEK soyadını alacak olan Hazine-i Hassa Nezareti eski görevlisi Sezai Bey’dir. Sezai Bey’in başkanlığında yürütülen sayım ve tespit işlemi esnasında saray mekânlarının numaralandırılması da yapılmış hatta aynı numaralandırma bugün de halen kullanılmaktadır. 19 Ocak 1925 Bakanlar Kurulu Kararı ile Dolmabahçe Sarayı ve Beylerbeyi Sarayı, Milli Saraylar ismi altında muhafaza edilmek suretiyle, kurulacak Milli Saraylar Müdüriyeti yönetimine bırakıldı. Bahsi geçen Bakanlar Kurulu Kararı’na istinaden 1 Mayıs 1925 tarihinde, Milli Saraylar Müdüriyeti kuruldu, kurumun başına da müdür olarak yine Sezai Bey atandı.
     Atatürk’ün tam desteğine sahip olduğunu anladığımız bu şahıs, milli saraylarda en uzun süreli görev yapmış olan bir idarecidir. Aracısız olarak Reisicumhur Mustafa Kemal ile haberleşme imkânına sahipti. Bu güvene dayanarak olsa gerektir ki sarayın saltanat kapılarında ve muhtelif yerlerindeki Osmanlı tuğralarının kazınması (kaldırılması) yönündeki Bakanlar Kurulu Kararı’na rağmen, tarihi eser oldukları ve üzerlerinde inşa tarihini gösterdikleri gerekçesiyle karşı çıkmıştır.7
 

Dolmabahçe Sarayı caddeye açılan Saltanat Kapısı. Türklerde köklü bir devlet geleneğine sahip olmanın bir göstergesi; bazı kanunlar yazılı olmasa da geçerliliğini halen korur. Nitekim tarihte devlet başkanı olan padişah için açılan bu muhteşem Taç Kapı günümüzde sadece Cumhurbaşkanlığı makamı için açılır.



    Diğer yandan şimdi Swiss Otel’in bulunduğu mekân, 1935 yılında da Tapu İdaresine tahsisi hususunda, Kadastro Müdürlüğü’nden istenildiği, Milli Emlak Müdürlüğü (Maliye Bakanlığı) tarafından Saraylar müdüriyeti’ne bildirildiğinde, mevzuu olan arazinin saraya ait bir mekân olduğu ve üzerinde başka kurumların tasarruflarının asla mümkün olamayacağını ileri sürerek karşı çıkmıştır.
    Kimi zaman milletvekilleri ve vali gibi üst düzey yetkililerin dahi kendisine karşı saygı dolu bir üslup kullandıklarını arşiv belgelerinden anladığımız Mustafa Kemal’in da hemşerisi Sezai Bey, 1 Mayıs 1925 tarihinden 25 Şubat 1945 yılına kadar 20 yıl boyunca Milli Saraylara müdürlük görevini yürütmüştür. Ancak Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı Atatürk’ten sonra kendisine Milli Şef Büyük İnönü diye hitap edilen ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından bu görevden alınarak yerine Rüştü Argon atanmıştır.




 “Dolmabahçe Sarayı’nın karşısında ki mekânın, 1935 yılında Saraylar Müdiriyeti’nden, Tapu İdaresine tahsisi hususunda, Kadastro Müdürlüğü tarafından istenilmesi.  ”hakkında belge. MSHHA. CMH.2112


 Sezai Bey’in Kurumu adına, tahsis hususuna taviz vermemesi” hakkında belge. MSHHA. CMH.2112

         Atatürk’ün sağında Milli Saraylar Müdürü Sezai Selek. 21 Temmuz 1931

0 yorum:

Yorum Gönder