21 Ekim 2011 Cuma

Dolmabahçe Sarayı’nı kullanış biçimi -1



       Daha önceki dönemlerde tasnifi tamamlanamamış olan Dolmabahçe Sarayı evrakı, yakın zamana kadar sanki yalnızca Osmanlı dönemini kapsadığı             zannediliyordu. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği oluruyla 2005 yılında kurulan Sayım Ve Tespit Komisyonu tarafından Hazine-i Hassa Arşivi’nde dikkatlice yürütülen sayım ve tasnif çalışmaları nihayetinde, Sarayda bulunan kayıtsız on binlerce evrak arasından, bol miktarda Osmanlı dönemi belgenin yanı sıra Türkiye’nin cumhuriyet devrine ait yaklaşık elli altı binin üzerinde evrak gün ışığına çıkarılmıştır.  
       Sarayların cumhurbaşkanları tarafından kullanıldığı devre ait (1927–1950) olan bu belgeler daha ziyade mevcut saray ve kasırların bakım onarım ve tefrişleriyle ilgilidir. Ancak bunların arasında bazıları vardır ki Atatürk’ün sarayda ki hayatıyla ve işleriyle doğrudan ilgilidirler. İşte bizler, sarayda her nasılsa kalmış olan bu belgelerden M. Kemal. Atatürk’ ün Dolmabahçe Sarayı’nı kullanış şeklinin nasıl olduğunu görebiliyoruz. Yine bu belgelerden O’nun zamanında sarayın adının Riyaset-i Cumhur Makamı olduğunu tespit ediyor ve Dolmabahçe Sarayı’na her gelişi öncesi girişilen hazırlıkları, yapılan harcamaları, bazen cumhurbaşkanının aylık yeme-içme listelerini ve maiyyeti hakkındaki muhtelif bilgileri diğer taraftan temsil mekânı olarak ta kullanılan Dolmabahçe Sarayı’nda ağırladığı yabancı devlet başkanları için yapılan hazırlıkları, harcamaları ve hatta istihbarat bilgilerini dahi takip edebiliyoruz.
        Kısacası Mustafa Kemâl Atatürk’le beraber bir zamanlar saltanatın simgesi olan Dolmabahçe Sarayı denilen abidevî yapı artık cumhurbaşkanlığı makamının İstanbul’daki temsil edildiği mekândır.



                

MSHHA. CMH.53 Devlet başkanına karşı alınan bir suikast ihbarı




MSHHA. CMH. 2127 “Atatürk’ün İstanbul’a her gelişi öncesi Dolmabahçe Sarayı’nda girişilen hazırlıklar



 MSHHA. CMH. 2127 “Atatürk’ün İstanbul’a her gelişi öncesi Dolmabahçe Sarayı’nda girişilen hazırlıklar”







MSHHA. CMH.2100“Atatürk’ün İstanbul’a her gelişi öncesi Dolmabahçe Sarayı’nda girişilen hazırlıklar”

MSHHA. CMH.2127 “Atatürk’ün İstanbul’a her gelişi öncesi Dolmabahçe Sarayı’nda girişilen hazırlıklar

MSHHA. CMH.2127 Temsil mekanı olarak kullanılan Dolmabahçe Sarayı’nda, 1934 yılınd misafir edilen, Atatürk’ün çok önem verdiği dostu, İran Şahı Rıza Pehlevi için verilen yemek hizmetleri, dönemin ünlülerinin rağbet ettiği Tokatlıyan Otel’i tarafından yürütüldüğünü gösteren bir belge.
  
 Eski zamanlarda olduğu gibi sarayın, halkın nezdinde yardım ve umut kapısı geleneğinin cumhuriyet sonrasında da devam ettiğini hatta yoksul vatandaşlardan bizzat cumhurbaşkanı Atatürk şahsına kaleme alınan duygu yüklü dilekçeleri okuyoruz.
  


 MSHHA. CMH. 2105Sarayın, halkın nezdinde yardım ve umut kapısı geleneğinin cumhuriyet sonrasında da devam ettiğini gösteren ve vatandaşlardan bizzat cumhurbaşkanı Atatürk şahsına yazılan bir dilekçeler.”


                   Atatürk bir vatandaşın dilekçesiyle ilgilenirken. 24 Ocak 1933 Kütahya


 


Sivaslı bir delikanlının Atatürk’e dilekçesini bizzat sunması.20 Kasım 1930 Sivas

MSHHA. CMH. 2105 vatandaşlardan bizzat cumhurbaşkanı Atatürk şahsına yazılan bir dilekçe.




  MSHHA. CMH. 2105 vatandaşlardan bizzat cumhurbaşkanı Atatürk şahsına yazılan bir dilekçeler.”

       


MSHHA. CMH, 2126 “Cumhurbaşkanı sarayda ikamet ediyor olmasına rağmen haftada bir gün, ziyaretçilere Salı günleri sarayı gezme izninin verildiğine dair.”
 

      Daha da ilginci Devletin başkanı sarayda ikamet ederken kendisiyle görüşme amacı gütmeyen yani yalnızca sarayı gezmek isteyen yerli ve yabancı heyetlere, resmi ziyaretçilere, valiliğin izniyle Salı günleri gezmelerine bizzat cumhurbaşkanının müsaade verdiğini müşahede ediyoruz.
      Mevcut belgelerden Mustafa Kemal’in Dolmabahçe Sarayını mekânlarını kullanış tarzının nasıl olduğunu da öğrenmiş bulunuyoruz. Osmanlı döneminde devlet işlerinde kullanılan ve yabancı devlet başkanı düzeyindeki kabullere ve uluslar arası diplomatik kabullere sahne olan devletin dış dünyaya açılan penceresi, vitrini konumundaki prestij salonlarının yer aldığı Mabeyn *(sarayda devlet işlerinin görüldüğü resmi bölümü) olarak isimlendirilen kısım, Atatürk tarafından da resmi temas ve kabullerde kullanılmıştır. Aynı şekilde Padişahın hususi dairesinin bulunduğu Harem bölümü Mustafa Kemal devlet işlerinde kullanmayarak şahsi istirahat mekânı şeklinde değerlendirmiştir. Bu çerçevede Atatürk’ün sarayın orijinal yapısına hiç dokunmadığını ve bu mekânların tarihteki aslına uygun olarak kullandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Atatürk’ün Riyaset-i Cumhur Makamı olarak kullandığı Dolmabahçe Sarayı’nda,  padişahın çalışma odası Atatürk’ünde çalışma odası olmuş ve Osmanlı döneminde yabancı devlet başkanları için resmi ziyafetlerin düzenlendiği sarayın Mabeyn kısmında yer alan meşhur Zülvecheyn Salonu onun zamanında da aynı amaçta kullanılmıştır.
      Son senelerinde merdivenleri çıkmakta zorluk çekmekte olduğundan dolayı tek 1937 tarihinde sarayın birinci katından ikinci katına çıkması için Mavi Salon aydınlığına bir asansör ilâve olunmuştur. Hatta yakın zamanlara kadar Atatürk’ün yaptırdığı zannedilen Hususi Daire’de kullandığı banyoyu onun yaptırmadığı da tesbit edilmiştir.

0 yorum:

Yorum Gönder