CAMLI KÖŞK
Biri camekânlı olmak üzere iki bölümden oluşan Camlı Köşk, padişaha ait bir dinlenme ve seyir köşküdür. Padişahın ve saray ileri gelenlerinin, Dolmabahçe caddesinde düzenlenen geçit törenlerini izledikleri mekân olan Camlı Köşk Topkapı Sarayı’ndaki Alay Köşkü ile aynı fonksiyonu yerine getirir.
İngiliz mimar Smith kalfa tarafından inşa edilen Camlı Köşk, bir cephesiyle saray haricine açılırken diğer cephesiyle nadide kuşların barındırıldığı Kuşluk Bahçesi’ne hâkim konumdadır. Mabeyn-i Hümayun Hünkâr Dairesi’ne uzun bir koridorla bağlanan Camlı Köşk Dolmabahçe Sarayı’nın kara tarafına bakan tek mekânıdır. Dış dünyanın sarayı, sarayın da dş dünyayı görebildiği ortak bir buluşma yeridir. Sultan Reşad’ın saltanatı döneminde, sarayda başkatip olarak görev yapan Türk Edeb,iyatı’nın ünlü isimlerinden Halid Ziya Uşaklıgil Saray ve Ötesi isimli eserinde Camlı Köşk’ün “…Sarayın dış dünyaya uzanan gözlüğü mesabesinde bir mekan...” ifadelerini kullanmıştır.
23 Aralık 1876 yılında anayasanın ilan edilmesi dolayısıyla halk Dolmabahçe Sarayı’ na gelerek Camlı Köşk’ün altında toplanıyorlar ve padişaha tezahürat yapıyorlar. Sultan II.Abdülhamid tebasını Camlı Köşk’ün caddeye bakan pencerelerinden selamlıyor.
1 Temmuz 1927 günü İstanbul’a ilk gelişi münasebetiyle halk kendisini görmek için Camlı Köşk’ün altına gelerek tezahüratta bulunuyorlar. Atatürk halkı bu köşkten selamlıyor.
0 yorum:
Yorum Gönder